rusya yenilmeli - boykot çağrısı
The text is available in English at the link.
Текст доступен на русском языке по ссылке.
Texte disponible en français sur le lien
Der Text findet sich auf Deutsch unter diesem Link.
Rusya“nın Ukrayna”ya karşı sürdürdüğü ve artık 8 yılı aşkındır devam eden savaş, bu yılın Şubat ayında, cephe hattından uzaktakı barışçıl şehirlerin bombalanmaya başlanmasıyla yeni bir aşamaya geçti ve tam ölçekli savaşa evrilmiş oldu.
Rusya işgalin ilk gününden itibaren soykırım uygulamaya başlamıştır: sivil halka [1,2,3] karşı tecavüz ve işkence sistematik olarak teşvik ediliyor, toplama kampları ağı kullanılıyor, ukraynalılar Rusya Federasyonu’nun derinliklerine zorla sürgün ediliyor, çocuklar “ruslaştırma” için seçilip alıkoyuluyor, insanlar zorla seferberliğe tabi tutuluyor ve ukraynalılar kendi vatandaşlarına karşı etten duvar gibi kullanılıyor. [1,2,3,4,5]
Rusya`nın sivil hedeflere ayrım gözetmeksizin yaptığı saldırılar, rastgele aşırılıklar değil, onun savaş stratejisinin bir parçasıdır. Bu güne kadar sürdürülen savaşın sonucu olarak on milyondan fazla insan mülteci durumuna düşmüş, onlarla şehir yeryüzünden silinmiş, on binlerce sivil öldürülmüştür. [1,2,3,4]
Savaşın sebebini siyasi ve ideolojik düzlemde aramamız gerekmektedir. [1,2] Sadece seçkinler değil, aynı zamanda Rusya toplumunun çoğunluğu da eski kudretin ve “kayıp” toprakların geri getirilmesi yönündeki rövanşist anlayışları desteklemiş ve bugün de desteklemeye devam etmektedir.
Son yirmi yılın askeri müdahaleleri (Çeçenistan, Gürcistan, Ukrayna, Suriye, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ermenistan ve Azerbaycan, Kazakistan) ciddi kamuoyu tepkisi veya direnişiyle karşılaşmamış, tam tersine, hakim sınfın ve Putin’in konumunu daha da güçlendirmiştir.
Rusya“nın halkın çoğunluğunca deteklenen devlet ideolojisi, Batı karşıtlığı ve çevre ülkeler üzerindeki hayali üstünlük fikri üzerine kuruludur. Rusya”nın bölgedeki ve ötesindeki siyasi etkisi, belirli diktatörleri, otokratları, aşırı sağcı hareketleri ve fikirleri desteklemesine dayanmaktadır. Ataerkil tutumlar, kadın düşmanlığı, homofobi, “devlet oluşturan” ulusların milliyetçiliği ve otokrasi putinizmin favori araçlarıdır. [1,2,3,4,5,6,7].
Rusya, doğrudan askeri müdahalelere ek olarak, mevcut çatışmaları hayatta tutuyor ve kendi çıkarları doğrultusunda yeni yerel çatışmaları alevlendiriyor.[1,2,3,4,5] Bu sadece büyük insan kayıplarına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda topyekün milliyetçiliğe, otokrasiye ve militarizme de neden oluyor. Bütün bunların sonucu olarak, olumlu sosyal ve ekonomik değişim giderek daha az olası hale geliyor.
Bütün bu ihtişam, uzun yıllar Batı ülkeleri ve kapitalistler tarafından desteklenmiştir. Rusya ekonomisinin temeli, Batı Avrupa ülkelerine petrol ve doğal gaz ihracatına dayanmaktadır. Ucuz gaz “Avrupa değerleri” ile ilgili sloganlardan çok daha önemli olmuştur. Seçmenleri harekete geçirmek ve savunma projelerine finansman sağlamak için uygun bir korkuluğa sahip olmak, NATO kurumları ve muhafazakar politikacıların işine gelmiştir. Uzun yıllar boyunca solcular anti-emperyalist cepheyi desteklemiş, sağ partiler doğrudan Kremlin“den beslenmiştir. Ve elbette, kapitalistler piyasalarını genişletmiş ve sermayelerini büyütmeye devam etmişlerdir. Rusya”nın daha tam çürüyüp yok olmamış Sovyet altyapısındakı boşlukları yamamak ve kritik sektörlerine teknoloji ve ekipman sağlamak tam da Batılı şirketlere düşmüştür. [1,2,3,4,5].
Sadece Rusya devlet propagandası değil, aynı zamanda Batı medyası da Rusya’nın kavga etmemenin daha iyi olacağı güçlü ve tehlikeli bir oyuncu olduğu efsanesini desteklemiştir. Ancak popüler yanlış algının aksine, Rusya ekonomik olarak zayıf ve dışa bağımlı bir devlettir. Oldukça büyük boyutuna ve mevcut doğal kaynaklarına rağmen, Rusya, Batı ile ekonomik bağlar olmadan uzun süre hayatta kalamaz.
Rusya’nın ordusu, uzun zaman, düyanın ikinci en güçlü ordusu olarak addedilmiştir. Son savaş bunun böyle olmadığını, Rusya ordusunun büyük ölçüde şişirtildiğini gözler önüne sermiştir.
Rusya Silahlı Kuvvetleri, karmaşık operasyonları yürütmek için yeterli yüksek hassasiyetli silahlara ve eğitilmiş personele sahip değildir. Çok sayıda kurban ve yıkım anlamına gelen "Ateş Barajı" Rusya Silahlı Kuvvetleri için ilerlemenin ana taktiği olmaya devam ediyor. Askerler ve subaylar sadece ukraynalıları korkutmak için değil, başka türlü savaş yürütmeyi bilmedikleri için savaş suçları işliyorlar (ve işlemeye devam edeyecekler). Ayrıca, Rus toplumunun çoğunluğu da ya pasif kalmakta, ya da ukraynalılara yönelik soykırımı onaylamaktadır.
Rusyanın siyasi sistemi Putin ve onun yakın çevresinin elindedir. Büyük sermaye, bağımsız bir gücü temsil etmeyen ve tüm ciddi konularda Kremlin’e bağımlı olan sadık işadamları arasında bölüştürülmüştür. Uzun yıllar memur ve güvenlik güçleri mensuplarının seçimi, sadakat ve inisiyatif eksikliği ilkesine göre gerçekleştirilmiştir. Yakın gelecekte mevcut sistem içerisinden darbe yapacak, hatta savaşı durduracak güçlerin çıkmasını beklemek abes olacaktır.
Rus toplumu seferberlik ilan edilene kadar “normal yaşam”ını devam ettirmiş, hatta tüm bölgelerde savaş karşıtı protestolar düzenlenmemiş, sabotaj eylemlerinin sayısı ve ölçeği ise oldukça kısıtlı olmuştur. Şu anda, örgütlü muhalefet, genel olarak, sözde savaşa karşı çıksa da, ilkesel olarak, devletin büyüklüğünü ve gücünü geri getirme ihtiyacı konusunda iktidarın fikirlerini paylaşıyor. Onlar, şimdi bile, savaş karşıtı faaliyetlerden çok iktidar mücadelesiyle ilgileniyorlar. Tabandan gelen savaş karşıtı hareket göz ardı edilmemeli ve tüm araçlarla desteklenmelidir. Ancak ne yazık ki, bu hareketin yakın gelecekte savaşı durduracak kudreti yoktur.
Uzun yılların sonucu olarak, Rusya“da askeri genişlemeyi amaç edinmiş, rövanşist bir siyasi sistem oluşmuştur. Bu sistemin yakın gelecekte içeriden değişebileceğine umut etmenin hiçbir anlamı yoktur. Bu nedenle, bu savaşı durdurmak ve yenilerini önlemek için Ukrayna”yı her şekilde desteklemek ve uzun vadede Rusya’yı prensipte savaş çıkarma gücünden yoksun bırakmak gerekmektedir.
NATO ülkeleri ile Rusya Federasyonu arasında doğrudan bir askeri çatışma, nükleer bir savaşa ve öngörülemeyen sonuçlara yol açabilir. Ancak Rusya Federasyonu’nu askeri potansiyelinden yoksun bırakmak için onun bombalanmasına gerek yoktur. Ukrayna direnişini ve ekonomik yaptırımları, hatta, tam bir ambargoyu desteklemek gerekmektedir.
Yaptırımlar (ne yazık ki), hemen sonuç vermeseler de, uzun vadede işe yramaktadırlar. Sovyet sanayisinin doğrudan halefi olan ve esas itibariyle Sovyetler döneminde üretilenlerin onarımı ve modernizasyonu ile meşgul olan Rusya askeri-sanayi kompleksi, yeni silahları seri üretecek durumda değildir. Hatta bu tür üretim için bile (birikmiş kaynaklar pahasına bir süre çalışmaya devam edebilmesine rağmen) Batı'dan alınan aprçalara hayati düzeyde bağımlıdır.
Artık, Rusya ordusu mermi ve uzun menzilli füze sıkıntısı çkmeye başlamış, 1950-60'lardan kalan ekipmanları kullanmak zorunda kalmıştır. SU-57 savaş uçağı veya Armata tankı gibi gerçek, modern tek bir ağır silahı bile toplu üretime geçirememiştir. Rusya, çaresizce, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerden kıyıda köşede kalmış silahları satın almaya çalışıyor.[1, 2, 3, 4, 5]
Tam da 2014 yılında uygulnmaya başlanan yaptırımlar Rusya ile askeri alanda işbirliği yapmayı (imkansız etmese bile) hayli zorlaştrmıştı. Yaptırımlar, yolsuzluk ve yönetim eksiklikleri nedeniyle 2008 yılında başlatılan ordunun modernizasyonu süreci başarısız olmuştur. Bunu savaşın ilk altı ayının bilançosu ve şahitlerin diğer verilerle kanıtlanan ifadeleri gözler önüne sermektedir. Ukrayna“nın Rusya işgalini önlemesine ve daha fazla sivil zayiatın karşısını almasına tam da bu yaptırımlar olanak sağlamıştır. 2014”te, hatta 2008“de Rusya”ya karşı daha ciddi yaptırımlar uygulanmış olsaydı, yani Avrupa toplumları ve hükümetleri daha az “pasifist” (yani Rusya yanlısı) tavır sergileseydi, muhtemelen, bugünkü savaştan tamamen kaçınmak mümkün olurdu.
Bu da yaptırım ve ambargoların aşağıdan baskı olmadan işe yaramayacağını bir daha gözler önüne sermektedir. Bu, Rusya’nın tam ekonomik izolasonu için toplumsal eylem ve kampanyaların düzenlenmesinin gerekli olduğunu göstermektedir.
Muhafazakar değerleri, otoriterliği teşvik eden Rusya Federasyonu, mükün olan her yerde olumlu toplumsal değişimi engelliyor. Rusya Federasyonu Kafkasya, Orta Doğu ve Orta Asya“ya ek olarak, Kuzey ve Orta Afrika”daki varlığını da giderek pekiştiriyor. Rusya“nın bu bölgelerdeki varlığı kanlı rejimlerin askeri desteğine dayanmaktadır. Kuşkusuz, bu tür işler bir tek Rusya”nın başının altından çıkıyor değil. Ancak emperyalizmin ve militarizasyonun kan damarlarından birini kesmek dünya çapındakı olumlu toplumsal değişimler için daha fazla fırsatın yaranması anlamına gelecektir.
Rusya“nın yenilgisi ve silahsızlandırılması sadece Ukrayna ile savaşı durdurmakla kalmayacaktır. Rusya”nın desteği olmadan bölgedeki birçok aşırı sağ parti ve hareket zayıflayacak ve otoriter rejimler demokratikleşmeye yönelik politikalarını revize etmek veya tamamen ortadan kalkmak zorunda kalacaklardır.
Şu anda, Rusya’da varolan tüm kaynaklar statükoyu yani savaşı destekliyor. Bu kaynak akışını tamamen durdurmalıyız. Rusya Federasyonu ile tüm ekonomik bağlar, getirdiği kara bakılmaksızın derhal kesilmelidir.
Biz, Media Resistance Group olarak, sizi bizimle birlikte direnişe çağırıyoruz.
Bunun için:
— Kamuya açık eylemler, ablukalar ve bilgilendirme etkinlikleri düzenlenmelidir
— İster ülkenizde, ister başka yerlerde yerleşen şirketlerce hayata geçiriliyor olsun, Rusya’nın askeri-sanayi kompleksi ile işbirliğine ilişkin veriler bulunmalı ve yayılmalıdır. Biz ayrı ayrı ülkelerden toplanan verileri uluslarası kamuoyunun dikkatine sunacak ve yayınlayacağız.
— Yaşadığınız ülkedeki Rusya sermayesi ve yetkililerinin varlığı görünür kılınmalıdır. Rusya’nın para babalarının villalarını işgal etmek, mülklerine saldırmak, Rusya devleti ve yöneticilerine yakın kişilerin kamuya seslenmelerini engellemek gerekmektedir. Şunu da unutmayın, Russia Today bir Rusya devlet televizyon kanalıdır.
— Siyasal batının sadece sağında değil, solunda da putinist ve benzeri yamyam rejimleri aktif olarak destekleyenlerin az olmadığı gerçeğine göz yumulmamalıdır. Bunları açık şekildə tartışmaya açmanın zamanı çoktan gelmiş de geçiyor bile. Zaman akı-karadan ayırmanın zamanıdır.
— Ukrayna direnişi ve mültecileri doğrudan ve ya bağışlar yoluyla desteklenmelidir.
Bilgiler Medya Direniş Grubu tarafından toplanmakta ve analiz edilmektedir.